
İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya Özer:
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), temmuz ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 300 baz puan indirerek %46’dan %43 seviyesine çekti. Gecelik vadede borç verme faiz oranı %49’dan %46’ya, borçlanma faiz oranı ise %44,5’ten %41,5’e düşürüldü. Böylece faiz koridorunda simetri korunmuş oldu.
Stopaj kararının ardından piyasanın faiz indirimi beklentisi 250-300 baz puan aralığında yoğunlaşmıştı. Bu açıdan bakıldığında 300 baz puanlık indirim, beklentilerin üst bandına denk düşse de sürpriz niteliğinde değildi. Kararın hemen ardından piyasa alıcılı bir tepki gösterdi; özellikle BIST100 ve bankacılık endeksi öne çıktı. Ancak karar metninde yer alan görece şahin ifadeler, kısa süreli alımların ardından kâr realizasyonlarını beraberinde getirdi. Özetle, faiz indirimi yapılmış olsa da, Merkez Bankası’nın sıkı duruş mesajını koruması, piyasada ilk tepkinin geri verilmesine neden oldu.
Karar metnindeki enflasyon vurgusuna baktığımızda, aylık bazda temmuz ayı enflasyonunda geçici etkilerle artış sağlanabileceği ifade edilirken, genel olarak dezenflasyonist etkinin arttığına yönelik vurgu öne çıktı. TCMB, enflasyondaki yataylaşmayı ve geçici artışı göz önünde bulundurarak ihtiyatlı duruşuna devam ediyor diyebiliriz.
Temmuz ayı karar metnine kritik bir cümle girdi. TCMB, “Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilecektir.” ifadesiyle sadece faiz oranı seviyesine değil, faiz adımlarının büyüklüğüne dair de ileriye dönük yönlendirme sunuyor. Faiz indirimi ile sıkı duruşun aynı anda vurgulanması, TCMB’nin piyasaları rahatlatmadan, enflasyon beklentilerini yönetmek istediğini gösteriyor.
Özetle, Merkez Bankası, temmuz ayı toplantısında faiz indirimlerine başlamış oldu. Ancak bu indirimlerin hızlı adımlarla gelmesi yönündeki beklentileri törpüleyen kontrollü bir sözel yönlendirme bulunuyor. Bu da sıkı para politikası duruşu korunarak bir gevşeme alanı açıldığını gösteriyor. Temmuz ayı karar metnindeki iletişim ve yönlendirme de kuvvetli kullanıldı. Merkez Bankası toplantı bazlı ve veri odaklı olacağını ifade etti. Merkez Bankası faiz kararında, faiz indirimi başladı ancak çerçevesi belli bir yol haritasıyla verilerle şekillenecek mesajı verdi.
Piyasanın ilk reaksiyonu hem bankacılık endeksi hem de BİST100 endeksinde alım yönünde olsa da, karar metnindeki şahin ifadeler sonrası daha nötr bir piyasa gördük. Endekste kısa vadede 10.700 yakınlarındaki direnç güçlü bir şekilde çalışsa da, orta uzun vadede faiz indirimleri ile birlikte piyasanın bunu satın almaya devam edeceği görüşündeyiz. Bankacılık endeksinde 15.500 seviyesi üzerindeki seyirler korundukça 16.600 seviyesindeki direnç aşılabilir.